İstanbul Gazi Mahallesi’nde 12 Mart 1995 yılında bizzat devletin organizasyonuyla katliam gerçekleştirildi.
90’lar, cumhuriyet tarihinde devlet şiddetinin en üst noktaya ulaştığı dönem olarak kaydedilmiştir.
Kürt halkının yükselen mücadelesini bastırmak isteyen devlet, köyleri yakıp yıkarak halkı göçe zorlamış, Türkiye metropollerinde de şiddetin boyutunu yükselterek örgütlülüğü bastırmak istemiştir.
1992 Cizre Newroz’unda Kürtler’e tankları, topları, silahlarıyla saldırıp bir yıl sonra Sivas Madımak Oteli’nde Alevi katliamına imza atmıştır. Kürdistan’da başlayan kontrgerilla siyaseti Türkiye’nin birçok kentine ve örgütlü kesimlerine yayılmıştır.
İstanbul’da devletin kontrgerilla çetelerini devreye sokarken Gazi Mahallesi’ni tercih etmesinin temel sebebi Kürtlerin, Alevilerin yoğun yaşıyor olması ve sol-sosyalist kimliğin örgütlü olmasındandır.
Bugün mafya ve çetelerle poz veren ve “Bin operasyon yaptım” diye övünenlerin organizasyonunda gerçekleşen Gazi katliamı, örgütlülüğün kırılması ve halklar arasında oluşan dayanışmanın ve mücadelenin önüne geçme hamlesidir.
Faili meçhullerin, katliamların, kaybetmenin dönemi olan 90’lar bugün ülkeyi bataklığa sürükleyen AKP-MHP faşizminin ayaklarını bastığı yerdir. Bugün AKP-MHP faşizminin hayata geçirdiği politikalarla Cizre, Sivas, Gazi, Ümraniye’de yaşanılanlar arasında hiçbir fark yoktur. 90’ların kontrgerilla politikasının uygulayıcıları bugün iktidardadır.
26. yılında Gazi Katliamı’nı anarken, halkların birlikte mücadele etmekten başka bir güvencesi olmadığının altını çizmek istiyoruz.
Gazi Katliamı’nda yitirdiğimiz canlarımızı saygı ve özlemle anarken anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.
Gazi’de Düşene, Dövüşene Bin Selam!
Yaşasın Gazi Direnişimiz!
Gazi’de Barikat Barikatta Direniş!
Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP)